Akrep Burcu Sağlık ve Hastalık Analizi Olası Hastalıkları

Akrep Burcu Sağlık ve Hastalık Analizi Olası Hastalıkları, akrep burcu hastalıkları

Akrep Burcu Sağlık ve Hastalık Analizi

Akrep burcu hastalıkları nelerdir? Akrep burcu hangi hastalıklara karşı hassastır? Akrep burcu hangi sağlık sorunlarını yaşayabilir? Akrep burcunun hastalıkları, Akrep burcu sağlık durumu ve analizi. Akrep kadını hastalıkları ve akrep erkeği hastalıkları nelerdir? Akrep burcunda en çok hangi hastalıklar görülür?

Akrep burcu hastalıkları, dikkat etmeleri gereken noktalar, aldıkları etkiler ve olası hastalıkları, hassas noktaları.

Eğer en iyi için bir yol varsa, bu yol en kötüye gidene bakmaktan geçer” Thomas Hardy

Hepimizin içinde yüzü karanlıkta kalmış hiç tanımadığımız bir yabancı gizlidir. Bazen ansızın aynada ya da rüyada belirir ve bizimle tanışmak için yanıp tutuşur, ama onu şuursuzca inkar ederiz. “Hayır, bu ben değilim!” Onu apar topar geldiği yere geri göndeririz ve bir kabus gördüğümüzü varsayarak kendimizi rahatlatmaya çalışırız. Akrep sembolü bu inkar mekanizmasını çok güzel açıklar; O yerde sürünen bir ‘Yılan’dır. Hayır. O gökte süzülen bir ‘Kartal’dır. Sahi Akrep hangisidir?

Aslında Akrep Kartalın tırtılıdır. Tırtıldan Kartala dönüşmesi efsanevi bir süreçtir. Kuyruğunda taşıdığı zehiri seruma dönüştürmeyi başardığında mucize gerçekleşir. O yanıp, küllerinden yeniden doğan “Zümrüd-ü Anka Kuşu”dur artık. Akrep insanlığın HABİL kutbundan, KABİL kutbuna uzanan ekseninde yer alır. Şimdi, lütfen arkanıza yaslanın. Bir fincan kahve ve yanına da bir parça çörek alın. Buna ihtiyacınız olacak. Zodyak’ın en uzak planetine doğru yol alacağız. Yolculuğumuz uzun ve zahmetli olacak. Eğer kendinizi tanımaya istekli ve hazır değilseniz katılmayabilirsiniz. Teklif var, ısrar yok.

Akrep Burcu Hastalıkları ve Etki Noktaları

1. Urethra: Uretra (İdrarın mesaneden dışarı atılışını temin eden ince kanal şeklindeki geçit.)

2. Urethral meatus: Uretra dış deliği.

3. Prostate, Uterus: Prostat, Uterus (Döl yatağı)

4. Testicles, Right side of uterus: Testisler (Erbezi), Döl yolunun sağ bölümü.

5. Testicles, Left side of uterus: Testisler, Döl yolunun sol bölümü.

6. Right epididymus, Uterine cavity: Sağ epididim. (Erbeziüstü), uterus boşluğu.

7. Left epididymus, Right fallopian tube: Sol epididim, Sağ dölyatağı borusu.

8. Scrotum, Left fallopian tube: Skrotum (Haya torbası), Sol dölyatağı borusu.

9. Sperm duct, Vagina (Alcoholism): Sperm kanalı, Vajina, Alkolizm.

10. Corpus cavernosum of penis (Nervous debility): Penisin dikleşme özelliği gösteren dokusu, Sinir zayıflığı.

Akrep Burcu ve Üreme Organları Hassasiyeti

11. Penis, Labia majora: Penis, Büyük vajen dudaklar.

12. Seminal vesicles: Meni keseciği.

13. Vulva, Labia minora, Glans penis (Chronic glomerulonephritis): Kadın dış genital organları, Vulvadaki küçük dudaklar, Penis başı, Kronik Böbrek iltihabı.

14. Foreskin: Sünnet derisi. (gulfe)

15. Cowper’s glands: Bulbo – uretral guddeler. (uretra soğanı)

16. Right ovary, Cochlea of inner ear (Abscess): Sağ yumurtalık, İç kulak salyangozu (koklea), Apseler.

17. Testicular lobes, Left ovary: Testis lobları, Sol yumurtalık.

18. Vas deferens, hymen (Appendicitis, hair): Sperm kanalı, Kızlık zarı, Apandisit, Saç.

19. Uterine ligaments, Haller’s net: Rahim bağları.

20. Ligaments of penis, Bartholin’s glands (Goitre): Penis bağları, Vajina dış deliğinin her iki tarafında yer almış olan iki küçük gudde, Guatr.

21. Sphenoid sinus: Sfenoid sinüs (Kama şeklindeki kemik içindeki iki küçük boşluk)

22. Ethmoid bone (and ligaments): Etmoid (Kalbur) kemik ve bağları.

23. Nasal bone, Fimbria of fallopian tubes (Rheumatism): Burun kemiği, Fallop tüpünün karına açılan ucunu çevreleyen saçak şeklinde oluşumların en uzunu. (Bu uzantının ovülasyon esnasında overle temas temin ederek dışarı atılan ovum’un tüp içine geçişini kolaylaştırdığı kabul edilmektedir.) Romatizma.

24. Nasal septum: Burun boşluğunu ikiye bölen kısım.

25. Coccyx, Fallopian tubes (Tonsils, adenoids, alcoholism): Kuyruk sokumu kemiği, Döl yatağı borusu, Bademcikler, Bez karekteri taşıyan, guddeli (Burun ahtopotu), Alkolizm.

26. Perineum: Perine (Anüs ile jenital kısımlar arasındaki yumuşak bölüm – apış arası)

27. Anus: Anüs (makat)

28. Mucous membranes: Mukazo zarı.

29. Vomer (sight): Sapan kemiği, Görme yeteneği.

30. Nasal muscles: Burun kasları

Pluto ve Akrep Burcu Sağlığına Etkileri

Akrep burcunu yöneten PLUTO, olağandışı yörüngesiyle Güneş’e en uzak mesafedeki en küçük planettir. Pluto, kendisine büyültücü, kendi dışında kalanlara küçültücü mercekle baktığından, Güneş’in, sistemin merkezi olamayacak kadar küçük ve önemsiz olduğuna dair hatalı bir çıkarsamada bulunur ve sistemi sabote eder.

Pluto’nun 1930 yılında keşfi, “Atom bombası” nın bulunuşuyla eş zamanlıdır. Aynı zamanda yeryüzünde yaygınlaşan cinayetler, suikastlar, entrikalar, uyuşturucu pazarı, yeni palazlanmaya başlayan “Mafya” olgusuyla karşı karşıya bırakmıştır insanlığı. Ve aynı zaman diliminde yeşermeye başlayan “Varoluşçuluk Akımı” da insanoğlunun en derindeki ölüm korkusunu sorgulamaya başlamıştır.

Dönüşümün ve Başkalaşımın Sembolü

Amerikalı astrologlar Pluto’yu çoktan Evrimin Babası olarak ilan ettiler. O, en köklü dönüşümü (Transformasyon) ve Başkalaşımı (Metamorfoz) simgeleyen kollektif bilinçaltıyla bağlantılı bir planettir. Akıl almaz güç oyunları, hırs, kıskançlık, nefret, tutku, seks, kin, takıntılar, saplantılar ve kendimizde kabule yanaşmayıp başkalarına mal etmeye çalıştığımız tüm bilinçaltı dinamikleri temsil eder.

Barış Hocamın tabiriyle “Pluto, Uranüs ve Neptün enerjileri bize ‘Bizden Büyük Allah’ın olduğunu‘, yani herşeyi kendi istek ve arzumuz paralelinde kontrol edemeyeceğimizi, elimizden hiçbir şey gelemeyeceği durumların olduğunu gösteren enerjilerdir. Bizim tüm yapmamız gereken bu enerjilerin bize ulaştığı kanallara ve mesajlara karşı duyarlı olmak, bu enerjilerle ortak hareket etmektir.”

Akrep Burcu Hastalıkları ve Başlıca Organik Fonksiyonları

Cinsel organlar

Kadında, dışta iki çift dudaktan (Vulva ) oluşur. Büyük dış dudaklar Labia majorave içte kalan daha duyarlı Küçük dudaklar Labia minora dır. Vulvanın ön kısmında, sinirsel dokulardan oluşan Klitoris bulunur. Vulvadan, Vajen (hazne – döl yolu) adı verilen kısa bir kanal açılır. Bu kanalın içi kayganlığı sağlayan ve spermaların yaşamasını kolaylaştıran sümüksel bir zarla kaplıdır. Vajen, vulvadan Kızlık zarı (Himen) ile ayrılır. Üretraise klitorisin hemen altında vajen ağzına açılır. Rahim (uterus), rahim boynu (serviks) denilen daracık bir kanalla vajenin üst bölümünde birleşir.

Erkekte Erbezleri (Testisler)

Spermleri üretirler. Penis ise bu erkek tohum hücrelerinin dışarı atılmasını sağlar. Erişkin bir erkekte, testisler vücudun dışında, esnek bir deri torbanın (Skotrum) içinde bulunur. Erbezlerinin iç yapısı spermlerin üretildiği karmaşık tüplerden oluşur. Testisin içerisindeki tüpler testisin dışındaki Epididymis’e açılır.

İnsanda üremeyi sağlayan organları kısaca özetleyecek olursak;

Erkekte;
1) Testis (Erbezi),
2) Epididymis,
3) Vasdeferens (Sperm kanalı)

Eklenti bezleri: 
a) Seminal Vezikül,
b) Prostat bezi,
c) Cowper bezi,

4) İdrar kanalı (üretra) dır.

Kadında ise; 

1) Ovaryum (Yumurtalık),
2) Fallopi borusu (Oviduct),
3) Uterus (Rahim = Dölyolu),
4) Vajina (Çiftleşme borusu).

Akrep Burcu Sağlık ve Üreme

Akrep aynı zamanda insan bekasını (Survival) temsil eder. Üremenin psikolojik tercümesi “hayatta kalma, varoluşu koruma ve sürdürmedir“. Üreme, ölüme karşı kazanılan en büyük zaferdir.

Akrep Burcu ve Cinsel organlarla ilgili rahatsızlıklar

Freud ekolünü izleyen Melanie Klein, “Üreme, ölümün etkisini azaltmanın temel yolu olduğu için, cinsel organın kaybı hayatı koruyan ve sürdüren yaratıcı gücün sonu anlamına gelmektedir” der.

Erkekte en sık görülen rahatsızlıklar; Erken boşalma, İktidarsızlık (İmpotans) Prostat vb.

Kadında; Cinsel soğukluk (Frijidite) Vaginismus, Kısırlık, Rahim ve yumurtalık problemleridir.

Erkekteki İktidarsızlık durumunun hipofiz, tiroid ve testislerde hormon bozukluğu gibi tıbbi nedenleri vardır. Şeker hastalığı, Yüksek tansiyon, Sinir hastalıklarıyla ilgili kullanılan ilaçlar ayrıca alkol ve uyuşturucular da etkendir. Yine de en temelde bu bir ruhsal sorundur. Erkek = Güneş = Bilinç rasyonalizme, Kadın = Ay = Bilinçdışı kaosa yatkınlık verir.

Akrep Burcu ve Anne – Baba Modelleri

Erkeğin persfektifinden baktığımızda çocukluktaki anne veya yetişkinlikteki eş modeli onu yutmaya çalışan karmaşık ve devasa bir mekanizmadır. Erkeklerin bastırdıkları kadın (kaos) korkusu onları daha fazla rasyonalist olmaya zorlar. Pluto’nun Ay ve Venüs’le sert etkileşimine Ay-Mars açıları da destekse cinsel mekanizma sekteye uğrayabilir.

Kadındaki Frijiditenin kökeninde çoğunlukla Baba veya otorite konumundaki ebeveynle çocuklukta yaşanan çatışma yer alır. Kadın kafasında sürekli cinselliği rasyonalize etmeye kalktığından yargılar ve ilişkiden zevk alamaz. Orgazm, doruk düzeyinde yaşanan bir deneyim olduğundan, Fransızlar ona; “Küçük ölüm” der. Ancak her türlü yargılayıcı ve kısıtlayıcı düşüncelerden arınıldığında, kayıtsız şartsız teslimiyette ve sınırlar eridiğinde yaşanabilir. Burada Satürn kilit rol oynar (Kısıtlayıcı – Yargılayıcı – Sınır koyucu – Otorite) Pluto – Güneş ve Mars sert açılarına, Satürn – Venüs ya da Ay açıları da destek veriyorsa cinsel isteği bloke edebilir. (4. 8. 12 evlerde yer alan Güney Ay Düğümü ya da Boğa – Akrep’teki Ay Düğümleri önemlidir.)

Akrep Burcu ve Dejeneratif Hastalıklar

Kanser ve Urlar; Özellikle Sarcoma (Sarkom) Kaynağını bağ dokusu hücrelerinden alan habis tümördür. Pluto sert açıları hücre yapılarını tahrip eder, yenilenmeyi durdurur, sağlıksız bölünmelere yol açar. Genetik yapıyı bozar. Teşhisi zor genetik problemlerin nesilden nesile aktarılmasına vesile olur.

Bulaşıcı hastalıklar – Zehirlenmeler (Toxemia)

Kan zehirlenmeleri, Hayvan ısırık ve sokmaları (Yılan, Akrep, Örümcek vb) Ayrıca Fare (Veba), Kedi-Köpek (Kuduz) Küçük ve Büyük baş hayvanlar (Şarbon) Bir de apseler ve Çıbanlar. Özellikle Şark Çıbanı. Pluto-Satürn dikkat çekicidir. Pluto-Mars-Güneş-Neptün açıları da önemlidir

Anüs ve Dışkılama (Defecation)

Bağırsakların boşaltılması olayında Akrep aktif rol oynar ve anüsle bire bir bağlantılıdır. Basur memeleri, Hemoroid problemleri hiç eksik olmaz. Daha aşırı vakalarda Anal Fistul (Fistula) dan muzdarip olabilir. Fistula; Anal kanaldan anüs çevresindeki doku içine uzanan patolojik geçittir.

Akrep Burcu ve Madde bağımlığı

Bunlar Esrar, Eroin, Kokain gibi reçeteyle verilmeyen yasadışı maddeler olabileceği gibi; Amfetaminler, Benzodiazepinler, diğer sedatif-hipnotik gibi yasal düzenlemeler çerçevesinde reçete ile verilen ilaçlar ya da kısmi yasal denetimlere tabii olan ya da olmayan uçucular; Tütün (Nikotin), Alkol (Ethanol) ya da Tiner, Bali vb. dir. Madde bağımlılığına yatkınlık tüm su grubu burçlarında görülür fakat Balık/Neptün teması ağır basar. (Kaçış, Bırakma, Çözülme, Kurban olma)

Boğa – Akrep ekseninin ana teması CİNSELLİK ve ÜREME dir. Haz, sahiplenme, yoğun duygular, aşırı tutkular, takıntılar, saplantı ve korkular bu eksende yuvalanır. Kelimenin tam anlamıyla Freud’yen bir akstır. Bu ekseni bize en iyi açıklayabilecek bilirkişi belki de Freud dur. (Güneş/Merkür/Uranüs/Pluto Boğa – Asc. Akrep)

Psikoseksüel bozukluklar

Teşhir, Dikizcilik, Fetiş, Tecavüz, Koprofili, Sado–Mazoşizm, Eşcinsellik vb.dir. Günümüzde bunların cinsel sapma mı yoksa cinsel tercih mi olduğu tartışılmakla birlikte biz sadece açıklamakla yetineceğiz.

Birçok insan bilinçdışıyla flört etti, ama onunla ilk evlenen benim” diyen Freud’un “Psikanaliz” teorisi eşliğinde önce “Psikoseksüel Gelişim Dönemleri”ne birgöz atalım.

Yaşamın ilk 18 aylık “Oral dönem” inde anne memesi hem besleyici ve doyurucu (iyi meme) hem de yoksun bırakıcı (kötü meme) özelliktedir. Bu dönemde ağzına alma, emme, yutma gibi oral (Boğa) gereksinimler egemendir. Sonraki dönemde ağlama, ısırma, çiğneme, tükürme gibi saldırgan bileşenler de eklenir. Oral sadizm (Akrep )

1,5 – 3 yaş arası “Anal dönem” dir. Kasların gelişmesi çocuğun dışkısını istemli olarak tutmasına ve bırakmasına olanak sağlar. Anal işlevlerden cinsel haz alma anal erotizm olarak adlandırılır. (Boğa) Saldırgan dürtülerin dışa vurumu olan anal sadizm de ise dışkı güçlü ve yıkıcı bir silah olarak görülür. (Akrep) Denetim konusunda çocuk ile ebeveynleri arasında çatışma yaşanır. Bu dönemde çocuk aşırı cezalandırılır ya da utandırılırsa parmak emme, her şeyi ağzına atma gibi daha ilkel oral davranış biçimine gerileyebilir. (Boğa)

3 – 5 yaş arası “Fallik” ya da “Eşeysel (Genital) dönem” dir. Çocuk cinsiyetlerarası farkları fark eder. Her iki cinsiyette de başlıca ilgi odağı penistir. Erkek çocukta İğdiş edilme (Kastrasyon) korkusu, Kızlarda ise Penis kıskançlığı baskındır. Bu dönemde çocuk her iki ebeveynle aynı anda ilişki kurar. Üçlü (triadic) ilişki, Erkekte “Oedipus Kompleks’ini”, kızda “Electra Kompleks’ini” ortaya çıkarır.

Biyofilik ve Nekrofilik Karakter

Freud, çocuktaki bu 3 önemli döneme ait sapmaların yetişkinlikte psikoseksüel bozukluklara zemin teşkil ettiğine, tüm Histeri ve Nevrozların bu ana kaynaktan beslendiğine inanıyordu. Freud ekolünü izleyen ve ona sosyal boyut kazandıran Erich Fromm’a göre; “Biyofilik karakter” yaşama yönelik, yaşam sever karakter (genital) ile “Nekrofilik karakter“cansız nesnelere yönelik, ölüm sever karakter (anal) birbiriyle çelişmektedir. Anal karakter; malı, parayı, mülkiyeti, sahip olmayı seven, açgözlü, cimri, titiz, dakik bir yapıdadır. Anal karakterin kötü huylu türünde (nekrofilik karakterde) arzulanan hedef, ölüm ve yapısal bozulmadır.

Basit Sadizm

Aşırı uçta Ölü bir bedenle cinsel ilişkiye girmek ve Koprofilide, kendisinin ya da bir başkasının dışkısına dokunma, koklama veya onu yeme arzusu vardır. Sadizm ise sadece incitme ve aşağılama isteği değil, bir insan ya da hayvan üzerinde mutlak egemenlik talep etmektir. Sadist taraf için Mazoşist (ezilen-kurban) taraf hiçbir sınırlama olmaksızın ne isterse yapabileceği basit bir obje ya da mahluktur. “Basit Sadizm” de sadistin hedefi yıkmak değil, hükmetmektir.

Yıkıcı Sadizm

Eğer objesine zarar verirse hakimiyetini kaybeder, kurbanının çaresizliğini ve aşağılanmasını izlemekten mahrum kalır. “Yıkıcı Sadizm”de ise öncelikle hayattan nefret etme ve onu ortadan kaldırma isteği hakimdir. Sadist Sıcak ve Duygusal bir niteliğe sahipken, nekrofilik bir insan, Soğuk ve Uzak duran (Cool) bir yapıdadır. Sadizm “Kudretli olmanın” ya da “İktidar“ tutkusunun bir perversionu (sapması)iken, nekrofili “Yakınlık duygusunu her hangi bir şekilde hissedebilme yetersizliğinin yaşamdan alınan en ağır ve en şiddetli intikamıdır.”

Irvin Yalom’a göre cinsel sapmanın ayırt edici özelliklerinden biri, bireyin diğer kişiyle bir bütün olarak değil yalnızca bir parçasıyla ilişki kurmasıdır. Bu bir ilişki değil, yalnızca ilişki taklididir. Cinsel açıdan takıntılı bireyin karşı tarafın sadece ihtiyacına hizmet eden parçasıyla ilişki kurmasını İngilizler “Yatmak-yapmak-becermek-düzmek” şeklinde yalın seks diliyle açıklamaktadırlar. “Eğer bir insanla ruhuyla ilişki kurmaksızın birlikte oluyorsak fetişistiz demektir” Fetişist, insan ruhu ve bedeniyle değil onun bedenini hatırlatan bir giysi veya aksesuarıyla ilişki kurar.

Akrep Burcu ve Kişilik Bozuklukları

En çok üzerinde durulan; Psikopat (Psychopath) ya da Sosyapat (Sociopath) adıyla bilinen anti – sosyal kişiliktir (Antisocial personalty). Araştırmalar, bu bozukluğunun 5-6 yaş civarında kendini göstermeye başladığını belirtir. Sosyapat tamamıyla bencil, kendi çıkarlarını ve o andaki zevkinden ve doyumundan başka hiçbir şeyi düşünmeyen bir kişidir.

Hiç kimseye bağlılık ve sorumluluk göstermez. Bu kişiler aklına geldiği gibi hareket eden, dürtüsel (impulsive) kimselerdir ve engellenmeye tahammülleri yoktur. Başkalarına zarar verdiklerinde suçluluk ve pişmanlık duymazlar. “Dünyanın düzeni bu, büyük balık küçük balığı yutar” deyip geçerler. Bu kişiler çok çabuk sıkılırlar ve sürekli heyecan ararlar. Normal zekalı psikopatların en önemli özelliklerinden biri kendilerini kolaylıkla sevdirebilmeleridir. Zeka derecesi yüksek olan psikopat kolay yakalanmaz ve yakalandığı zaman, herkes bu kimseden böyle bir davranışı beklemediğini söyler.

Akrep Burcu ve Paranoid (Sanrısal Bozukluk)

Paranoya olarak da bilinir. Aşırı korku, öfke, kuşku, saldırganlık ve hezeyanlar görülür. İntihar riski yüksektir. Sınıflandırılan tipleri;

1) Persekütuar (Düşmanlık görme) tip; Sanrısal bozukluğun en sık görülen tipidir. Hasta izlendiğine, aleyhinde komplolar geliştirildiğine, zehirlenmek istendiğine, kendisine suikastlar düzenlendiğine, taciz edildiğine vb. dair hezeyanlar içindedir.

2) Grandiöz tip: Megalomani olarak da bilinir. Kendi değerini aşırı abartarak önemli biri olduğu şeklinde sanrılar geliştirir. Daha da ileri gidip mehdi, evliya hatta peygamber olduğuna inanıp etrafına müritler toplayabilir.

3) Kıskançlık tipi: Patalojik kıskançlık, Othello sendromu, aile paranoyası olarak da bilinir. Eşinin kendisini aldattığına inanır ve sadakatsizliğini ispat etmek için sürekli izler.

4) Erotmanik tip: Ünlü veya makam sahibi, ekonomik üst düzeye mensup biri tarafından sevildiğine inanır. Film yıldızı, şarkıcı gibi kamuoyunca tanınan kişilerin baş tacizcidir.

5) Somatik tip: Hipokondriak (Hastalık hastalığı) psikoz olarak da bilinir. En belirgin sanrıları AİDS, Verem gibi önemli bir enfeksiyona yakalandığı ya da yılan veya böcek soktuğu veya midesinde yılan olduğu ya da kusurlu ve çirkin organlara sahip bulunduğu şeklindedir.

Düşünce bozuklukları ile beyin kimyası bozuklukları arasında bir ilişki vardır.

Pluto ve Ruhsal Hastalıklar

Bir araştırmacıya göre; “Çarpık düşüncenin molekülü de çarpık olur.” Tüm cinsel ve ruhsal kökenli hastalıklarda Pluto baş roldedir. Beynin çeşitli merkezlerine sert açılarla dokunduğunda; Güneş (Thalamus), Ay (Hipotalamus – Limbik Alan), Mars (Amigdala), Venüs (Substansia Nigra), Merkür (Subthalamus), Satürn (Putamen), Jüpiter (Globus Pallidus), Ay düğümleri (NücleusCaudatus) Şizofreniden kişilik vakalarına (yeri geldikçe açıklayacağız) kadar ciddi hasarlara yol açar.

Freud tüm içgüdülerin temelini libido enerjisine bağlıyordu. Daha sonra Ölüm içgüdüsü (Thanatos) Yaşam içgüdüsü (Eros) da teorisine eklendi, fakat bu konuya onun ekolünü izleyen ve geliştiren psikanalist Melanie Klein ve daha sonra Varoluşçu psikanalist Irvin Yalom parmak bastı. Ölüm korkusu bu aksın en temel korkusu olmakla birlikte aynı zamanda kılık değiştirerek yaşama yansıyan tüm korkuların ana kaynağıdır. Bu nedenle bunu başlı başına ele alacağız, yoksa Akrep’le ilgili söylediğimiz her şey havada asılı kalır.

Akrep Burcu Sağlığı ve Başlıca Psikolojik Fonksiyonları

Akrep Burcu ve Ölüm Teması

Ölüm insanoğlunun en büyük varoluşsal kaygısıdır. Ölüm bir sınır durumudur ve insanın kişisel ölümüyle yüzleşmesi veya yakınlarının ölümüne tanık olması yaşam biçimini yeniden gözden geçirmesini ve daha anlamlı kılmasını sağlar. Ölüm yaşamın ertelenemeyeceğine dair en güçlü katalizördür. Ciddi hastalıklar da insanı ölümle yüzleştiren önemli bir etkendir.

İnsanoğlu ölüm korkusuyla başa çıkabilmek için İnkar, Bastırma, Saldırganlık, Kontrol, Özel olduğuna inanma ve Sihirli kurtarıcı gibi çeşitli savunma mekanizmaları geliştirir. Bu durum nevrotik bir hal aldığında kişi yaşamayı reddederek ölümden kurtulmaya çalışır. Otto Ranknevrotik bireyi “borcu (ölüm) ödemekten kaçınmak için krediyi (hayatı) almayı reddeden” olarak tanımlar. Rank, Manilius’un “Doğar doğmaz ölmeye başlıyoruz” görüşüne de katılarak, annenin döl yatağında doğumu bekleyen dölütün güven içinde ve rahat olduğunu, doğum sırasında bedensel olarak anneden ayrılıp kopmanın ve solunum güçlüğünün temel ölüm kaygı ve korkusunu oluşturduğunu ileri sürmüştür.

Akrep burcu bu süreçte nasıl işler?

Akrep, Eros ve Thanatos’la birlikte parmak uçlarında dans eder. Zevkten ölmeye dünden hazırdır, ama en ufak bir acı onu hayata döndürür. Kendini sürekli bir var eder bir yok eder. Kontrol ve saldırganlık mekanizmalarını sürekli devrede tutarak ölüme meydan okur. Acizliğe hiç tahammülü yoktur. Akrep korkunç bir mekanizmanın onu yutmasını beklemek yerine kaderi üzerinde aktif kontrol sağlamayı yeğler. Akrep bir herşeyi kontrol edemeyeceğini, “ÖLÜMLÜ BİR FANİ” olduğunu ancak “ACİZ” kaldığında öğrenir. Ölümün, danışmanlığını üstlenmesine izin verdiğinde ise “YENİDEN DOĞAR”.

Dönüşüm (Yıkmak-Yeniden yapmak)

Dönüşüm doğada mevsimler, insan bedeninde de sürekli biten ve yeniden başlayan döngülerle karakterize olur. Vücudumuzdaki tüm atom sayısının % 98’i her yıl değişmektedir. Derimiz 5 haftada bir yenilenir. Görünüşte çok katı ve sert olan iskelet bile her üç ayda bir tamamen yenilenir. Mide zarındaki tipik bir hücre sadece birkaç gün yaşar. Alyuvarların ömrü 2-3 aydır. Karaciğer hücrelerinin yenilenmesi birkaç yıl sürer. Sadece Kalp ve Beyin hücreleri yenilenmez (şu an ki bulgulara göre).

Akrep burcu yaşamın sonsuz bir çizgi değil sonsuz bir spiral olduğuna, Başlangıç ve Sonun sürekli iç içe devindiğine inanır. Çürüyen, bozulan ne varsa söküp atar yerine yenisini getirir. Dönüşüm (Transformasyon) ve Başkalaşım (Metamorfoz) onun temel içgüdüsüdür ve önünde duran her şeyi silip süpürecek güçtedir. Bu aynı zamanda Simyanın son safhasıdır. Önce saflaştırılıp (Başak) sonra birleştirilen (Terazi) maden (ruh-beden) en sonunda simyacıların “Siyah Altın” dedikleri (Akrep) cevhere dönüşür.

Akrep Burcu Güç ve İktidar Tutkusu

En manyakça tutkusudur. Akrep’in olduğu her yerde (olmadığı hiçbir yer yoktur) güç savaşları yaşanır. Irvin Yalom “İnsan güce ulaştığı derecede ölüm korkusu hafifler ve özel oluşuna dair inancı güçlenir” der. Bunun astrolojik tercümesi Akrep sürecidir.

İktidarsızlık Akrep için ölüm anlamına geldiğinden sürekli iktidar peşinde koşar. Bir Örümcek gibi durmadan ağ örer. Ağa takılan zavallı kurbanıyla oynamaktan haz duyar. Ama ipin bir ucu da kendisindedir. En ufak bir gevşemede avının azat olacağını bildiğinden ipin ucunu kaçırmaktan ödü kopar. Kendi gücüne tutsak olur, avıyla birlikte kapana kısılır kalır. Kaderi güç ve acizlik deneyimlerinin bir toplamıdır.

Akrep Burcu Melek mi – Şeytan mı?

Bu, insanoğlunun en önemli ikilemlerinden biridir, ama genellikle Melek baş tacı edilirken, Şeytan kapı dışarı edilir. Onu kimse sahiplenmek istemez bu yüzden de o herkesi sahiplenir. Şeytan tüm kötülüklerin bilinen adresidir. C. Jung’un bu konuya yaklaşımı tam isabet; “Kötülüğün insanın, kendi seçimi olmadığı halde, doğasında daima yaşadığı gerçeğini idrak edersek, psikolojik dünyamızda kötülük iyinin eşit ve zıt partneri olarak yerini alır.”

Akrep’ler ya da yoğun Akrep etkisi olanlar çoğunlukla içlerindeki şeytanı bastırıp, melek maskesi takarak masumca ortalıkta dolanırlar, ta ki kuyruklarına basılana dek. Zehirli iğnesi kuyruk ucundan damarınıza bodoslama girdiğinde canınız fena yanar, ama Akrep’in gerçek yüzüyle de tanışmış olursunuz. Aslında siz bu yüzü bir yerden tanıyorsunuzdur, o biraz size de benzemiyor mu? Hani korkup kapıyı yüzüne çarptığınız yabancı vardı ya! Hatırladınız değil mi? Oturup halleşin o zaman. Kaçmakla kurtulamazsınız.

Akrep Burcu ve Kuşku, Gizlilik (Dedektif Ruhu)

Akrep’in dünyası gizli saklı ve şifrelidir. Ketumdur. Kendini kolay açığa vermez fakat başkalarına ait gizli kapaklı ne varsa bir dedektif gibi ortaya çıkarmakta üstüne yoktur. Sır olan, Tabu olan her şeyi hallaç pamuğu gibi atmaya bayılır. Görünenin ötesini keşfetme dürtüsü onu Faust yapar. Stratejisi iç gözlem, delip geçme ve sağlıklı şüphedir.

Fakat sıkça yaşadığı doz aşımı onu normal olandan anormal olana doğru hızla savurur. Merak nasıl kediyi (İkizler’i) öldürürse, kuşku da Akrep’i öldürür. (Kedi dokuz canlıysa, Akrep kırk canlıdır.) Kuşku onu yetenekli bir dedektif yapabileceği gibi tehlikeli bir casus ya da aşk katili yapabilir.

İçimizdeki Şifacı – Büyücü – Vampir

Akrep burcu muazzam bir ruh gücü taşır. Bu gücün olumlu yüzü Şifacıdır. Psikanalist ve Cerrah olarak eşi benzeri yoktur. Şefkat yerine neşteri tercih eder. Keser, deşer, oyar. Acı reçeteden yana katı bir tedavicidir. Olumsuz yüzü ise Büyücü (Manipülatör) ve uç noktada kan içici Vampirdir.

Kurbanını kendine bağımlı kılmak, kullanmak hatta yok etmek stratejisi izler. Steven & Jodie Forrest, düşük yolu takip eden Akrep’i çok güzel tanımlıyor; “Yalnız kendisine zarar vermekle kalmaz, gölgelerin pençesindeki insanları anlamsızca “kendileriyle yüzleşmeye” zorlayarak, acı psikolojik gerçeklerle ilgilenmelerinde ısrar ederek onları da sokmaya başlar. Pandora’nın kutusu açılır.. ama kimse kutunun nasıl kapanacağını veya serbest kalan iblislerle ne yapması gerektiğini bilmez.

İnsanlarda bastırıcı mekanizmanın bulunmasının bir anlamı vardır. Bu mekanizma bilinçsizce kullanıldığında bilinç büyük bir tehlikeyle karşı karşıya kalır. Akrep’te bastırma mekanizması kusurlu çalıştığından başkalarına zarar verme potansiyeli çok yüksektir. Kaş yapıyım derken göz çıkarabilir. Kuyruğundaki zehri seruma dönüştürmeden insanları tedavi etmeyi başaramaz.

Akrep Burcunda Takıntı ve Saplantılar

Pluto insan ruhunun en derin katmanına nüfuz ettiğinden en büyük takıntı ve saplantıları temsil eder. Tıp Literatüründe yer alan “Kazanova ve Don Juan sendromu” nu biraz açalım. Kazanova duyguları bir yana bırakan cinsel eylem meraklısı bir erkektir. Kafasını çalıştırdığı tek konu avını nasıl elde edeceğidir. Ahlak kuralı, toplum normu, ayıp, günah gibi etik ve moral değerlere kafa yormaz. Onun kafasındaki tek düşünce; “Hiçbir Kadın masum değildir ve onun içindeki şeytanı dışarı çıkarmalıyım” saplantısıdır.

Burada Pluto’ya Mars-Merkür açıları da destek verir. Don Juan ise, Kazanova gibi cinselliğe direkt değil dolaylı yollarla yanaşır. Venüs ve Neptün işin içine girince Akrep teması yumuşar. Duygusal ve Romantiktir. İkisinin de çapkınlık maskesinin ardında ciddi iktidarsızlık problemi veya anneyle (kaos-bilinçaltı) çözülmemiş sorunları vardır. Kadında ki vahim tablo ise “Femme Fatale” (ölüm getiren, felaket getiren kadın) – “La belle dame sans merci”(Acımasız güzel kadın)- Tarantula (zehirli örümcek-kara dul) şeklinde baştan çıkarıcı, ayartıcı modellerdir.

Erkek de ki cinsel fetih takıntısının da Kadındaki Fahişelik saplantısının da görünenin ötesindeki klinik tablosu ölüm korkusuna dayanabilir, çünkü aşırı seks ölümden bir tür kaçış şeklidir. (Yükselen Akrep, Ay-Venüs Akrep’te, Neptün Akrep’te veya bol Akrep temasıyla birlikte Pluto-Venüs-Ay-Güneş-Neptün sert açıları rol oynayabilir. Bir diğer önemli etken de Güney Ay Düğümüdür – özellikle bir planetle kavuşum yapıyorsa)

Akrep Burcunda Derinlik, Yoğunluk ve Aşırılık

Akrep’in felsefesi “Ya hep ya hiç” tir. Ortası yoktur. “Ya Ak ya Kara” dır. Ara tonları yoktur. Ya öldüresiye sever ya öldüresiye nefret eder. Akrep içgüdülerinin emrindedir. Bilinçaltını, bilinç düzeyine taşımak en temel iç güdüsüdür. Bilinçaltı dipsiz bucaksız bir gayya kuyusu, kızgın bir magma tabakasıdır. Lavlarının gazabı acımasızdır.

Bilinçaltı şiddetli bir depremle sarsılmaya başladığında, bilinçle durdurulması mümkün değildir. Bu ölümcül süreçte Mantık hiçbir işe yaramaz, acıyı hissetmek yaraya bir nebze merhem çalsa da, ancak acizliği kabul kesin şifadır. Ne ironiktir ki, içten içe kaynayan ve bir volkan gibi her an patlamaya hazır bu magma tabakasının dış yüzü bir buz tabakasıyla kaplıdır. Dışında kalırsanız dondurur, içine düşerseniz yakar kavurur.

Akrep Burcunda Kıskançlık, Kin, Nefret, Hırs ve İntikam

Akrep burcu zehrinin bileşenleridir. Kuyruğuna basarsanız sokar. Basmasanız da sokar. Durduk yerde de sokar. Sokmak içgüdüsel ihtiyacıdır. En derin haz kaynağıdır. Engellenemez dürtüsüdür. Şuurunu ve kontrolünü yitirdiğinde döner kendini sokar.

Akrep Burcu ve Manipülasyon

Pluto, manipülasyonun babasıdır. Akrep İsteklerini elde etmek için ortalığı birbirine katması, hile yapması gerektiğini konuşmaya başlamadan önce öğrenir. Neye mal olursa olsun kendi dediğinin olmasını ister. Amacın, aracı haklı kıldığını düşünür. Bazen Makyavelli’ye benzer. Hiç çekilmez olur.

Dayanıklılık ve Sebat

Hayatta kalmanın acımasız mücadelesi, Akrep’in dayanıklılık ve sebat sınavıdır. Çok badireler atlatır, ama pes etmez. Türkiye’nin burcu da Akrep’tir. Birinci evinde Pluto vardır. (Böcek gibi üreyen nüfus-belden aşağı takıntısı) Türk siyaset yaşamı fokur fokur Akrep kaynar.

Siz çocukken siyaset sahnesine yerleşenler, siz çocuk hatta torun sahibi olduğunuzda bile hala hayatta ve ayaktadırlar. Pluto’nun metali Plütonyum dur. Bütün metaller içinde elektriksel direnci en yüksek olan, Radyoaktif kimyasal bir elementtir. Son Tahlilde Akrep’lerin radyoaktiviteye de dayanıklı olduğu ortaya çıkmıştır. Artık gerisini siz düşünün.

Sezgi

Akrep’in paha biçilmez ve ele geçirilmez içgüdüsel hazinesidir.

Akrep Burcunun Gözleri

Tuzaktır. Akrep tepeden tırnağa manyetizmayla kaplıdır. Mıknatıs gibi istediği her şeyi kendine çeker. Koyu ve derin gözleri hipnotize eder, ısrarlı ve delici bakışları ruhunuza işler. Akrep’in gözleri temsil ettiği 8. evin sokak kapısıdır. Hasbelkader bu kapıdan içeri adım attıysanız eğer, burnunuz sürtülmeden çıkış yolunu bulamazsınız.

Burası yarasaların çığlık çığlığa uçuştuğu, karanlık, rutubetli, soğuk, ürkütücü bir dehlizi andırır. Buradaki Malzeme Karun hazineleri kadar zengindir, ama el sürmeye korkarsınız. Ölüm ve ötesi, cinsellik, içgüdüler, büyüler, gölgeler çil çil altın gibi etrafınıza saçılır. Oysa siz sadece tek bir şey istersiniz, buradan bir an önce kaçıp kurtulmak. Buradaki ham maddeleri sabırla işleyip cevhere dönüştürmeden bir çıkış yolu var mıdır? Bilmiyorum.

Astrolog Stephen Arroyo’nun işaret ettiği gibi, 8. ev süreci ruhların cennete girmeye uygun hale gelinceye kadar dünyada işledikleri günahlardan acı çekerek arındırılmaları gereken yere “ARAF“a benzer. Ve Steven Forrest ekler; “Bu süreçte ya temizlenip, arınırız ya da psikolojik dip akıntılara direnip depresyona gireriz. Yapılması gereken, kişiliğin bilinçaltındaki kökleriyle yeniden bütünleşmesini sağlamaktır ve bu süreçte en büyük dostumuz kendimize karşı dürüst olmak ve olgunlaşma yolundaki büyüme sancılarını kucaklamaktır.”

Ve unutmamalıyız ki;

“Ağaçlar güçlü köklerini göğe uzatmazlar, aksine toprağın derinliklerine gizlerler”
(Eski bir deyiş)

Akrep Burcu Erkeği Nasıl Bir Erkektir? Tüm Özellikleri

Akrep Burcu Kadını Nasıl Bir Kadındır? Tüm Özellikleri

Akrep Burcu Çocuğu Özellikleri Onlara Nasıl Davranmalı

Ay Akrep Burcunda Olumlu ve Olumsuz Etkileri

Akrep Burcu Sağlık ve Güneş Etkileri

Nazan Öngiden

Astroloji Dergisi

 

Kaynaklar:

Medical Astrology (Jane Ridder-Patric)
Planets and Their Keywords (Reinhold Ebertin)
The planets and Human Behaviour (Jeff Mayo)
Tıp ve Sağlık Ansiklopedisi (Prf. Dr. Pars Tuğlacı)
Çağdaş Tıp Sözlüğü (Prf. Dr. Ayşegül Demirhan Erdemir)
Tıp ve Sağlık Ansiklopedisi (J. A. C. Brown/Çev. Prf. Dr. Aykut Kazancıgil)
İnsan ve Davranışı (Doğan Cüceloğlu)
Psikiyatri Temel Kitabı (Editörler: Prf. Dr. Cengiz Güleç-Prd. Dr. Ertuğrul Köroğlu)
Varoluşçu Psikoterapi (Irvın Yalom)
Korkular, Takıntılar, Saplantılar (Prf. Dr. Özcan Köknel)
Astrolojide Yetişkinlerin Buluğ Çağı: (Barış İlhan)
Astroloji ders notları: Barış İlhan
Değişen Gökyüzü (Steven Forrest)
Gökyüzü Ortaklıkları (Steven;Jodie Forrest)
Mükemmel Sağlık (Dr. Deepak Chopra)
Cinsellik ve Cinsel Sapmalar (Erich Fromm)
Sahip Olmak ya da Olmak (Erich Fromm)
Bilinç ve Bilinçaltının İşlevi (C. G. Jung)
Sağlığı Yaratma (Dr. Deepak Chopra)
Cinsellikten İkmale kalmak (Dr. Erdal Atabek)

Son Güncelleme 21 Mart 2023 Akrep

BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 1 YORUM
  1. selime dedi ki:

    akrep burcuyum, en hassas noktam solunum yollarım. nezle veya grip olunca resmen bitiyorum.

Site içeriği izin alınmadan sesli, görsel veya yazılı olarak kullanılamaz. Kaynağı belirsiz yazılar belirtildiğinde siteden silinir veya kaynak bilgisi eklenir. İçerikler sadece RSS özeti makalelere link verilerek kullanılabilir.