Marifetname Burçlar ve Özellikleri

Marifetnamede Burçlar ve Özellikleri, Marifetnamde Burçların İsimleri, Burçların Esmaları

Marifetname Burçlar ve Özellikleri

Marifetname adlı eserde burçlar ve özellikleri, burç isimleri, burçların özellikleri ve burçlara öneriler.

Marifetname burçlar ve özellikleri hakkında ayrıntılı bilgi veren bir eserdir. Bu değerli eserden çok istifade ettim. Abartılı bulunarak eleştirilen eserlerden biridir ancak önyargıları bir kenara bırakarak yazıldığı yılları da dikkate alıp okursanız tam bir hazine olduğunu göreceksiniz.

Erzurumlu İbrahim Hakkı ve Marifetname Hakkında Kısa Bilgi

Erzurumlu İbrahim Hakkı (1703-1780)

Erzurumlu İbrahim Hakkı Hz.’leri, 18. yüzyıl Osmanlı dönemi mutasavvıfı, alim ve yazardır. 1703 yılında Erzurum’un Hasankale (günümüzdeki Pasinler) ilçesinde doğmuştur. Genç yaşta babasıyla birlikte Nakşibendi şeyhi İsmail Fakirullah Efendi’nin müridi olmuş ve onun rehberliğinde tasavvuf eğitimi almıştır.

İbrahim Hakkı, ilmi çalışmalarıyla tanınmış ve birçok alanda eserler vermiştir. Din, tasavvuf, astronomi, matematik, tıp ve edebiyat gibi çeşitli konular üzerinde derinlemesine bilgi sahibidir. En bilinen eseri olan “Marifetname” de bu geniş ilgi alanlarının bir yansımasıdır. 1780 yılında vefat etmiş ve Siirt’in Tillo ilçesine defnedilmiştir.

Marifetname

“Marifetname”, Erzurumlu İbrahim Hakkı’nın 1757 yılında tamamladığı ansiklopedik bir eserdir. Bu eser, İslam dünyasında ve Osmanlı kültüründe önemli bir yere sahiptir. “Marifetname”, bilimsel bilgiler, dini öğretiler, ahlaki nasihatler ve tasavvufi bilgiler içeren kapsamlı bir kitap olup, çeşitli konuları ele alır.

Ana Konular:

  • Astronomi: Gök cisimlerinin hareketleri, burçlar, takvim bilgileri.
  • Tıp: Sağlık ve hastalıklarla ilgili bilgiler, tedavi yöntemleri.
  • Din ve Tasavvuf: İslam’ın temel prensipleri, tasavvufi öğretiler.
  • Ahlak ve Adab-ı Muaşeret: İyi ahlak, insan ilişkileri ve toplumsal davranış kuralları.

“Marifetname”, dönemin bilgi birikimini sistematik bir şekilde bir araya getirerek, halkın kolayca anlayabileceği bir dilde sunmuştur. Bu nedenle, Osmanlı döneminde ve sonrasında uzun süre başvuru kaynağı olarak kullanılmıştır.

Erzurumlu İbrahim Hakkı’nın “Marifetname” adlı eseri, yalnızca bir bilgi kaynağı değil, aynı zamanda bir rehber niteliği taşıyarak okuyucularına manevi ve pratik yaşamlarında ışık tutmayı amaçlamıştır. Marifetname burçlar ve özellikleri hakkında, her burcun karakteristik özellikleri ve göksel etkilerini de konu alır. Yazıldığı döneme göre oldukça zengin bir içeriğe sahiptir.

Marifetnamede Burçların İsimleri

Erzurumlu İbrahim Hakkı Hz.’lerinin “Marifetname” adlı eserinde burçların isimleri şu şekildedir

  • Koç (Hamal)
  • Boğa (Sevr)
  • İkizler (Cevza)
  • Yengeç (Seretan)
  • Aslan (Esed)
  • Başak (Sünbüle)
  • Terazi (Mizan)
  • Akrep (Akreb)
  • Yay (Kavs)
  • Oğlak (Cedi)
  • Kova (Delv)
  • Balık (Hut)

Bu isimler, klasik astrolojide kullanılan Arapça burç isimleridir ve “Marifetname”de bu şekilde yer almaktadır. Kitabın eski basımlarında bu isimleri bulmak mümkündür. Özellikler kitapta astroloji ile ilgili kısımlarda geçen şiirsel anlatımlarda bu isimler sık sık kullanılmıştır.

Marifetnamede Gezegenlerin İsimleri

Erzurumlu İbrahim Hakkı’nın Marifetname adlı eserinde gezegenlerin isimleri ve Arapça karşılıkları şu şekildedir:

  • Güneş – Şems
  • Ay – Kamer
  • Merkür – Utarit
  • Venüs – Zühre
  • Dünya – Arz
  • Mars – Merih
  • Jüpiter – Müşteri
  • Satürn – Zühal
  • Uranüs – (Klasik İslam astronomisinde Uranüs bilinmiyordu)
  • Neptün – (Klasik İslam astronomisinde Neptün bilinmiyordu)
  • Plüton – (Klasik İslam astronomisinde Plüton bilinmiyordu)

Bu gezegen isimleri, klasik İslam astronomisi ve astrolojisinde kullanılan isimlerdir ve Marifetname’de de bu şekilde yer almıştır.

Felek Ne Nemekdir, Ne Anlama Gelir?

Marifetname’de geçen “felek” kelimesi, klasik İslam astronomisi ve kozmolojisinde önemli bir terimdir. Felek kelimesi, Arapça kökenli olup, genel anlamda “gök küresi“, “dünya”, “alem”, “sema” veya “gökyüzü” (TDK) anlamlarına gelir. Daha özel olarak ise, gezegenlerin, yıldızların ve diğer gök cisimlerinin hareket ettiği varsayılan göksel küreleri ifade eder.

Felek Kavramının Anlamı ve Kullanımı

  1. Astronomik Anlam: Felek, gezegenlerin ve yıldızların belirli bir düzen içinde hareket ettiği göksel kürelerdir (buradan yola çıkarak yörünge de diyebiliriz). Eski astronomi sistemlerinde yedi felekten bahsedilir ve her bir felek bir gezegene aittir. Bu felekler sırasıyla Ay, Merkür, Venüs, Güneş, Mars, Jüpiter ve Satürn‘ün yer aldığı gök küreleridir. En dıştaki felek ise sabit yıldızların bulunduğu felektir.
  2. Tasavvufi ve Felsefi Anlam: Tasavvufta ve felsefede felek kavramı, kader, talih veya zamanın akışı anlamında da kullanılır. Hayatın döngüsel doğasını ve insanın evrendeki yerini ifade eder.
  3. Günlük Dil: Günümüzde Arapça ve Türkçe’de “felek” kelimesi, şans veya kader anlamında mecazi olarak da kullanılır.

Felek Kelimesinin Marifetname’deki Kullanımı

Erzurumlu İbrahim Hakkı’nın “Marifetname” adlı eserinde, felekler tabirini gökbilimsel terimler olarak sıkça kullanılır. İbrahim Hakkı, dönemin kozmolojik anlayışına göre gezegenlerin ve yıldızların hareketlerini açıklarken bu terimi kullanır. Felekler, gezegenlerin yörüngelerini ve bu yörüngelerin göksel düzen içindeki yerlerini tanımlamak için önemli bir kavramdır.

Özetle, “Marifetname”de geçen “felek” kelimesi, hem astronomik hem de metafiziksel bağlamlarda kullanılan, gök küreleri veya kader anlamına gelen çok yönlü bir terimdir.

Marifetname Burçlar ve Özellikleri

Marifetname burçlar ve özellikleri hakkında verdiği bilgilerle, insanların kişilikleri ve yaşamları üzerindeki olası etkileriyle günümüze de ışık tutabilecek analiz bilgilerine sahiptir. Marifetname adlı eserde burçlar ile ilgili kısım ağırlıklı olarak 10. Bölüm ile başlıyor. Yer yer eserdeki üslubunda yansıması amacıyla alıntılar yapmak istiyorum. Bölüm şu sözlerle başlıyor,

Burçlar sahibi göğü; burçların şekillerini ve isimlerini; burçların katlarını ve sabit yıldızları; ayın menzillerini; gök cisimlerinin uzaklıklarını dört madde ile bildirir.

Birinci Madde – Sekizinci Feleği Bildirir.

Ey aziz, malum olsun ki, astronomlar demişlerdir ki: Feleklerin ve unsurların üç tabakası birbirini kuşatıp, biri birine bir derece teğet ve çakışır olmuştur ki, feleklerde ve unsurlarda zerre kadar boşluk kalmayıp, her tarafı dopdoludur. Hepsinin dönüşü başka türlü olup, kuşakları kendilerine kabuk ve zarf olmuştur. Şimdi, en dışta olan kuşak, yukarıda anlatıldığı gibi büyük felektir. Onun içinde bulunan kuşak, sekizinci felektir ki, burçlar feleği ve sabit yıldızlar feleği namıyle meşhurdur. Büyük felek boşluğunda durması ve sabit olması ile anılmıştır. Merkezi, âlemin merkezi olup; kutbu, âlemin kutbundan bir tarafa 23,5 derece eğilimli olup, paralel iki yüzüyle kuşatılmış bir kürevî cisimdir. Yumru sathının üzerinde olan büyük feleğin dip yüzeyine teğettir. Dip yüzeyinde olan boşluğunda, zühal feleğinin yumru yüzeyine teğet olmuştur. Sayısız sabit yıldızlarla işlenmiş ve süslenmiştir. Hayallerde şekillenen on iki burçla nakışlanmış ve renklenmiştir. Umumi eksen olan felekler feleği (büyük felek) ile âlemin merkezi çevresinde doğudan batıya hareket eder, bütün uydularıyla yirmi dört saatte bir devresini tamamladığından başka, kendine has hareketiyle âlemin kutbundan başka olan kutbu üzere ve güneşitleyiciden gayri iki tarafa kutbu kadar eğilmiş olan kuşağı üzere, batıdan doğuya yavaş yavaş döner. Aheste hareketiyle altında dikilmiş olan sabit yıldızları toptan o tarafa alıp gider. Yetmiş güneş senesinde kendi kuşağı yörüngesinde ancak bir derece yol alır. O halde ikibinyüz senede bir, bir burcu geçer ve yirmibeşbin ikiyüz senede bir devresini tamam eder. Filozoflar: Bu süre tamamında, denizlerin ve karaların yer değiştirmesinden, bütün âlemin işleri, sırları en iyi bilen Allah’ın takdiri ile baştan ayağa değişir, demişlerdir. Bu feleğin dahi altında, küçük felekler varsaymaya hacet kalmayıp, ancak büyük dairelerden burçlar dairesi; bu feleğin çevresinde, iki kutbu arasında farzolunup, oniki burcun şekilleri bu kuşağının bizzat kendinde olarak belirlenmiştir. Altı büyük daire dahi, bu feleğin iki kutbu üzerinde kesişir farzolunup, sekizinci felek, bu altı daire ile kavun ve karpuz üzerindeki çizgiler şeklinde oniki kısım olup; her bir kısmına bir isim ile burç adı verilip: Meselâ, koç burcu, kova burcu vs. denilmiştir.

Bu bölümden sonra sadeleştirerek kısaca özet geçelim.

Marifetname Burçlar ve Özellikleri

Marifetname’de burçlar ve özellikleri Erzurumlu İbrahim Hakkı Hz’lerinin kendine has üslubu ile ve geniş sayfalara yayılarak anlatılıyor. Günümüz Türkçesine uygun kısaca Marifetname adlı eserde burçlar ve özellikleri nasıl ifade edilmiş onlara bakalım.

Marifetname Koç Burcu Özellikleri

Koç burcu, cesareti ve liderlik özellikleriyle tanınır. Öncü ruhludur ve zorluklardan yılmaz.

Koç burcunda doğanlar cesur ve atılgandır, liderlik vasıfları gelişmiştir. Çabuk öfkelenip çabuk sakinleşirler.

  • Cesur ve girişken
  • Liderlik vasıfları gelişmiş
  • Enerjik ve atılgan
  • Hızlı düşünme ve hareket etme
  • Çabuk öfkelenme ve çabuk sakinleşme

Tavsiyeler

  • Sabırlı olmayı öğrenmelidirler.
  • Düşünmeden hareket etmemeye dikkat etmelidirler.

Dikkat Edilmesi Gereken Noktalar

  • Çabuk öfkelenmemeye ve sabırlı olmaya çalışmalılar.
  • Ani kararlar almadan önce düşünmeliler.

Marifetname Boğa Burcu Özellikleri

Boğa burcu, sabırlı ve kararlı yapısıyla bilinir. Maddi güvenlik ve konfor ön plandadır.

Boğa burcunda doğanlar sabırlı ve kararlıdır, maddi güvenliğe önem verirler. Sadık ve güvenilirdirler.

  • Sabırlı ve kararlı
  • Maddi güvenliğe önem veren
  • Sadık ve güvenilir
  • Sanat ve güzelliklere düşkün
  • İnatçı ve sahiplenici

Tavsiyeler

  • Değişime açık olmalıdırlar.
  • Maddi konularda aşırı hırslı olmamaya dikkat etmelidirler.

Dikkat Edilmesi Gereken Noktalar

  • Sabit fikirli olmamaya çalışmalılar.
  • Maddi konulara fazla takılmamaları gerekir.

Marifetname İkizler Burcu Özellikleri

İkizler burcu, zeki ve meraklıdır. Sosyal ve konuşkan yapısıyla dikkat çeker.

İkizler burcunda doğanlar zeki ve meraklıdır, iletişim becerileri yüksektir. Değişken ve uyumludurlar.

  • Zeki ve meraklı
  • İletişim becerileri yüksek
  • Değişken ve uyumlu
  • Sosyal ve konuşkan
  • Kararsız ve yüzeysel

Tavsiyeler

  • Kararlarında daha tutarlı olmalıdırlar.
  • Yüzeysellikten kaçınmalıdırlar.

Dikkat Edilmesi Gereken Noktalar

  • Karar verirken daha dikkatli olmalılar.
  • Derinlemesine düşünmeye ve odaklanmaya özen göstermeliler.

Marifetname Yengeç Burcu Özellikleri

Yengeç burcu, duygusal ve hassastır. Aileye düşkünlük ve koruyucu bir yapı ön plandadır.

Yengeç burcunda doğanlar duygusal ve hassastır, aileye düşkündürler. Şefkatli ve koruyucudurlar.

  • Duygusal ve hassas
  • Aileye düşkün
  • Şefkatli ve koruyucu
  • Sadık ve vefalı
  • İçine kapanık ve güvensiz

Tavsiyeler

  • Duygusal dengeyi korumaya çalışmalıdırlar.
  • Geçmişe takılmamaya dikkat etmelidirler.

Dikkat Edilmesi Gereken Noktalar

  • Duygularını kontrol etmeyi öğrenmeliler.
  • Geçmişe fazla takılmamaları gerekir.

Marifetname Aslan Burcu Özellikleri

Aslan burcu, gururlu ve özgüvenlidir. Liderlik özellikleri belirgindir.

Aslan burcunda doğanlar gururlu ve özgüvenlidir, liderlik özellikleri belirgindir. Cömert ve yardımseverdirler.

  • Gururlu ve özgüvenli
  • Liderlik özellikleri belirgin
  • Cömert ve yardımsever
  • Dramatik ve dikkat çekici
  • Kibirlilik ve egosal davranışlar

Tavsiyeler

  • Alçakgönüllü olmayı öğrenmelidirler.
  • Başkalarını dinlemeye özen göstermelidirler.

Dikkat Edilmesi Gereken Noktalar

  • Bencillikten ve kibirden kaçınmalılar.
  • Başkalarının görüşlerine de değer vermeliler.

Marifetname Başak Burcu Özellikleri

Başak burcu, analitik ve detaycıdır. Mükemmeliyetçilik ve titizlik ön plandadır.

Başak burcunda doğanlar analitik ve detaycıdır, çalışkan ve titizdirler. Sağduyulu ve pratiktirler.

  • Analitik ve detaycı
  • Çalışkan ve titiz
  • Sağduyulu ve pratik
  • Mükemmeliyetçi ve eleştirel
  • Endişeli ve mütevazı

Tavsiyeler

  • Mükemmeliyetçilikten uzak durmalıdırlar.
  • Rahatlamayı ve dinlenmeyi öğrenmelidirler.

Dikkat Edilmesi Gereken Noktalar

  • Kendilerini ve başkalarını fazla eleştirmemeliler.
  • Ara sıra dinlenmeye ve rahatlamaya özen göstermeliler.

Marifetname Terazi Burcu Özellikleri

Terazi burcu, adalet duygusu güçlüdür. Sosyal ve zarif yapısıyla bilinir.

Terazi burcunda doğanlar adalet duygusu güçlüdür, sosyal ve zariftirler. Uyumlu ve dengelidirler.

  • Adalet duygusu güçlü
  • Sosyal ve zarif
  • Uyumlu ve dengeli
  • Estetik ve güzellik anlayışı yüksek
  • Kararsız ve yüzeysel

Tavsiyeler

  • Karar vermekte daha cesur olmalıdırlar.
  • Dengeyi bulmak için çaba sarf etmelidirler.

Dikkat Edilmesi Gereken Noktalar

  • Kararsızlıklarını yenmeye çalışmalılar.
  • Dengeli ve adil olmaya özen göstermeliler.

Marifetname Akrep Burcu Özellikleri

Akrep burcu, tutkulu ve güçlüdür. Gizemli ve sezgisel yapısıyla dikkat çeker.

Akrep burcunda doğanlar tutkulu ve güçlüdür, gizemli ve sezgiseldirler. Sadık ve kararlıdırlar.

  • Tutkulu ve güçlü
  • Gizemli ve sezgisel
  • Sadık ve kararlı
  • Dönüşüm ve yenilenme arayışı
  • Kinci ve kontrolcü

Tavsiyeler

  • İntikam duygusundan kaçınmalıdırlar.
  • Duygusal dengeyi korumaya ve zaman zaman yalnız kalmaya özen göstermelidirler.

Dikkat Edilmesi Gereken Noktalar

  • Kinci olmaktan kaçınmalılar.
  • Duygusal dengeyi sağlamaya çalışmalılar.

Marifetname Yay Burcu Özellikleri

Yay burcu, maceraperest ve özgür ruhludur. Bilgiye ve öğrenmeye meraklıdır.

Yay burcunda doğanlar maceraperest ve özgür ruhludur, iyimser ve neşelidirler. Bilgiye ve öğrenmeye meraklıdırlar.

  • Maceraperest ve özgür ruhlu
  • İyimser ve neşeli
  • Bilgiye ve öğrenmeye meraklı
  • Açık sözlü ve dürüst
  • Patavatsız ve dikkatsiz

Tavsiyeler

  • Düşüncelerini daha dikkatli ifade etmelidirler.
  • Sorumluluk almaktan kaçınmamalıdırlar.

Dikkat Edilmesi Gereken Noktalar

  • Patavatsız olmamaya özen göstermeliler.
  • Sorumluluklarını ihmal etmemeliler.

Marifetname Oğlak Burcu Özellikleri

Oğlak burcu, disiplinli ve sorumluluk sahibidir. Azimli ve çalışkan yapısıyla bilinir.

Oğlak burcunda doğanlar disiplinli ve sorumluluk sahibidir, azimli ve çalışkandırlar. Güvenilir ve sadıktırlar.

  • Disiplinli ve sorumluluk sahibi
  • Azimli ve çalışkan
  • Güvenilir ve sadık
  • Geleneklere ve kurallara bağlı
  • Soğukkanlı ve mesafeli

Tavsiyeler

  • Sosyal ilişkilerine zaman ayırmalıdırlar.
  • Fazla katı ve kuralcı olmamaya dikkat etmelidirler.

Dikkat Edilmesi Gereken Noktalar

  • İş dışında da sosyal ilişkilerine önem vermeliler.
  • Esnek olmayı öğrenmeliler.

Marifetname Kova Burcu Özellikleri

Kova burcu, yenilikçi ve özgür düşüncelidir. İnsancıl ve yardımseverdir.

Kova burcunda doğanlar yenilikçi ve özgür düşüncelidir, insancıl ve yardımseverdirler. İdealist ve orijinaldirler.

  • Yenilikçi ve özgür düşünceli
  • İnsancıl ve yardımsever
  • İdealist ve orijinal
  • Bağımsız ve bireysel
  • Duygusal mesafeli ve isyankar

Tavsiyeler

  • Duygusal olarak daha açık olmalıdırlar.
  • Fikirlerini başkalarına zorla kabul ettirmemelidirler.

Dikkat Edilmesi Gereken Noktalar

  • Duygularını ifade etmeyi öğrenmeliler.
  • Başkalarının görüşlerine saygı göstermeliler.

Marifetname Balık Burcu Özellikleri

Balık burcu, duygusal ve hassastır. Empatik ve şefkatli yapısıyla bilinir.

Balık burcunda doğanlar duygusal ve hassastır, empatik ve şefkatlidirler. Hayalperest ve sanatsal becerilere sahiptirler.

  • Duygusal ve hassas
  • Empatik ve şefkatli
  • Hayalperest ve ruhsal derinlik
  • Sezgisel ve mistik
  • Belirsiz ve kararsız

Tavsiyeler

  • Gerçekçi olmayı öğrenmelidirler.
  • Kendilerini fazla kurban rolüne sokmamaya dikkat etmelidirler.

Dikkat Edilmesi Gereken Noktalar

  • Hayal dünyasında kaybolmamaya çalışmalılar.
  • Kendilerini fazla fedakarlık yapmaktan korumalılar.

Marifetname Orijinal Metinlerden Astroloji ve Etkileri

Orijinal metinler günümüz Türkçesine uzak olduğu için anlaması ve kavraması zor gelebilir. Ancak anlatım ve yoğunluk oldukça yüksektir. Anlamadığınız kısımlar olursa sorabilirsiniz. Yeni baskılarda sadeleştirme yapıldığı için yeni basım kitaplar almanızı öneririm.

Orijinal metinlerde günümüz astrolojisinde yapılan hataların benzerlerinin geçmişte de yapıldığı ile ilgili kısımlar bulunuyor. Bakış açıları mana boyutu ve dini konularla ilgili ancak mantıkla da açıklamalar yapılmıştır. Marifetnamenin orijinal metinlerinden bazı bölümleri mümkün olduğunca düzenleyerek aşağıya ekliyorum.

Yedi Gezegen Yıldızın ve Dört Keyfiyetin Tesirlerinin Başlangıçları

Ey aziz, malûm olsun ki, kelamcılar demişlerdir ki: O müneccimler ve tabiatçılar ki, Yaratıcı olan Allah’ı tanımaktan mahrum olmuşlardır. Onların bütün işleri, yıldızlara ve tabiatlara dayanıp, dalalette kalmışlardır.

Bunların misali o iki karıncadır ki, bir kâğıt üzerinde yürürken bir nakş ortaya çıkar. O anda karıncanın biri şâd olup, der ki: “İşlerin hakikatinin kalemden vücuda geldiğine muttali oldum.” Bu karınca, en son derecede olan tabiatçı gibidir ki, bütün tasarrufları, sıcaklığa, soğukluğa, rutubete ve kuruluğa havale etmiştir. Karıncanın öbürü dahi dikkatle bakıp, görür ki; kalemin hareketi kendisinden değildir. O, parmakların iradesiyle olmuştur. O zaman sevinip, önceki karıncaya der ki: “Sen galat etmişsin ve durumun hakikatini idrakten ırak gitmişsin. Zira ki, işlerin oluşu kalemden değildir. Belki bütün tasarruflar parmaklardandır. Kalem ise parmaklar arasında mecbur ve boyun eğmiştir.” Bu karınca ise, o müneccim misalidir ki; işlerin tasarruflarının tümünü yıldızlara isnat etmiştir. Bilmez ki, kendi dahi bilmeyip hataya gitmiştir. Zira ki, yıldızlar meleklerin elinde mecbur ve çaresizdir. Meleklerse, Hak Taâlâ’nın emrine itaatkâr ve boyun eğicidir. Hepsi onun iradesiyle sâkin ve hareketlidir.

Biçare tabiatçı ki, tasarrufu tabiatlara isnat eylemiştir; o, sözü gerçek söylemiştir. Zira ki, tabiatların tasarrufta katkısı vardır. Eğer katkısı olmasaydı tab ilmi bâtı olup, hastalıkların ilâçları gereksiz ve âtıl olurdu. Halbuki insan anatomisi meşrudu ki, onu öğrenmeye izinliyiz. Şu halde o tabiatçının hatası ancak budur ki, görüşü zayıf olup, topal eşek misali o menzilde yatmıştır da orasını bilmemiştir. Tabiatçı dahi hak Taâlâ’nın yed-u kudretindedir ve tasarrufları onun tesiriyledir.

Biçare müneccim de demiştir ki: Güneş bir yıldızdır ki, âlemde sıcaklık onunladır. Işık onunladır. Eğer güneş olmasa idi bitkiler ve canlılar bulunmazdı. Gece ve gündüz fark olunmazdı. Ay bir yıldızdır ki, meyvelerin lezzeti onunladır. Eğer güneş olmasa idi bitkiler ve canlılar bulunmazdı.

Gece ve gündüz fark olunmazdı. Ay bir yıldızdır ki, meyvelerin lezzeti onunladır. Gecenin nuru onunladır. Eğe ay olmasa idi çiçeklerde ve meyvelerde tabii kokular, şaşırtıcı renkler ve lezzetler bulunmazdı.

Hafta, ay ve sene fark olunmazdı. Güneş, sıcak ve kurudur; ay soğuk ve rutubetlidir Şu halde yıldızlar bu keyfiyetleriyle (nitelik) âlemde mutasarrıftır. Müneccim bu sözlerinde sâdıktır. ancak şunda yalancıdır ki, işleri yıldızlara isnat etmiştir. Yıldızlar ise, Hak’kın emriyle bu tasarruflara yetmiştir. müneccim bunu idrak etmemiştir ki, bütün eşyada mutasarrıf ve müessir ancak Hak Taâlâ’dır.

Müneccimle tabiatçının ihtilâfları, o iki köre benzer ki; biri filin hortumunu ve biri ayağını tutmuştur. Biri der ki: Fil, bir oluk gibi nesnedir. Öbürü der ki: Fil, bir direk gibi nesnedir. Her biri, kendi tuttuğu uzvun vasfında doğru söylemektedir. Lâkin filin bir uzvuna tamam fil budur, dediklerinde hata etmişlerdir.

Yıldızların ve tabiatların tesir ve tasarrufta katkıları vardır. Lâkin tesir ve tasarruf, onlara münhasır ve mahsus değildir, belki yıldızlar ve tabiatlar, Yaratıcı ve Hakim olan Allah’ın, âletler misali hizmetçileridir. Mesela bir padişah, bir büyük saray bina edip, onda kendi veziri için bir özel örş hazırlasa ve o köşkü etrafında bir avlu peyda edip, onda oniki hücre bina eylese ve her bir hücrede bir nâib nasb eylese; ta ki vezir-i âzam, içeriden her ne buyurursa onun emrini taşraya tebliğ edeler. O hücrelerin kapıları üzerinde yedi atlı nakib yani beyler tayin eylese, ta ki hizmette hazır olalar.

Padişahtan vezire ve ondan nâiblere ve onlardan nakiblere ârit olan emir ve hükümleri taşrada icra kılalar. Taşrada da dört yaya zâbit koysa, ta ki ellerinde kementler tutup, padişahın emriyle bazı insanları bağlayıp, dergâha getireler. Bazısını dahi derghahdan reddedip, süreler. İmdi, bu misalimizde padişahtan murat, âlemlerin rabbi olan Allah’dır. Büyük saray arş-ı azamdır. Vezir-i azam ilk akıldır. Köşk kürsüdür ki, vezir-i azamın makamıdır. Avlu sekizinci felektir ki, oniki burcunda oniki melek vardır. Atlı nakibler yedi gezegendir ki, onlar gece gündüz o burçların kapılarını dolaşıp hizmet ederler Yaya zâbitler dört unsurdur ki, kendi vatanlarından hareket etmezler. Sıcaklık, soğukluk, rutubet, kuruluk ört kement benzeridir ki, ateş, hava, su ve toprağın ellerindedir.

Bir kimsenin durumu değişikliğe uğrasa, üzüntü ve gam istilasıyla şaşırıp kalsa ve dünyadan yüz çevirip, el çekmek zamanı gelse; onu hakkına tabib der ki: Buna sevda hastalığı üstün gelmiştir, malihülya illetini bulmuştur. Bunu etimon şerbeti ile ilaçlamak lazımdır. Tabiatçı dahi der ki: Bunun hastalığı, tabiatına kuruluk üstün geldiğindendir ki dimağı üzere istila etmiştir. Tabiatının kuruluğuna sebeb kış havasıdır. Bahar gelip, rutubet havası üstün olmadıkça buna ilaç olmaz. Müneccim de der ki: Buna, sevda ârız olmuştur. Sevda ise utarid ile merih arasında kötü bezerlik oluşmasından meydana gelir. Utaride iki kutlunun yaklaşmasıyle üçlenme erişmedikçe bunun hali iyiye gitmez. Halbuki bunların hepsi sözlerinde doğrudur. Zira ki, her biri aklı erdiği kadar söylemiştir.

Neylesinler ki, cüzî akılla aslına ermemişlerdir. Ama hakikatte onun aslı budur ki: Kaçan bir kimseye saadet ikbal edip, Hak Taâlâ ona hidayet etmek murat eylese, o kimseye iki kuvvetli nakib havale eder ki, uturidle (Merkür) merihtir (Mars). Onlar dahi unsurlarla yaya olan zâbitlerle emrederler ki: Kuruluk kemendii o kimsenin boynuna takıp, kuruluğu başına ve dimağına havale ederler. Onu dünya lezzetinden yü çevirtip, hüzün ve gam kamçısıyle sevk edip, irade yularıyla Hak’ın huzuruna yedeler. Bu hakikati bu şekilde idrak, ne tıp ilmiyle ve ne tabiî hikmetle ve ne yıldızların hükümleriyle hâsıl olur.

Belki Nübüvvet ilmiyle ortaya çıkar ki, her şeyi kuşatan ezelî ve ebedî padişahı bilmiş ola. Zira ki, Hak Taala kendi sevdiği kullarını, kâh mihnet ve bela ile ve kâh sevda hastalığıyle cenab-ı izzetine davet eder ki: “Ey benim kullarım! Sizin bela ve mihnet sandığınız, benim lutuf ve sevgimin kemendidir ki, huzurumda muhterem olan kullarımı onunla kendi rıza ve cennetime ve huzur-u izzetime davet ve cezb ederim.” Nitekim haberde: “Muhakkak ki bela, önce peygamberlere, sonra velilere, sonra benzerlerine, benzerlerine… vekil olur,” diye vârid olmuştur. (Bı kısma kısa bir açıklama getireyim. Rahat ve rehavet insanda nefs ve maddeyi güçlendirir. Sıkıntı ve sorunlar ise ruhu ve manayı güçlendirir. Rahatta olan manadan uzaklaşır, Sıkıntıda olan ise manaya yaklaşır Allah’a sığınır. Başka bir çözüm bulamaz.)

Astronominin hikmetlerinden bu miktarca açıklamayla irfana vesile olan fikretme ve düşünme, cihanın yaratıcısının sanatlarını öğrenme kolaylaşıp; yüce isteğimiz olan Mevla’yı tanıma hâsıl olmuştur. Şimdi bir miktar dahi unsurların ve bileşiklerin durumlarını açıklayıp, yapılarında oluşum ve bozuşum olanların esrarını a açıklamak uygun görülmüştür. Ta ki mütalaa eden akıl sahiplerine ibret verici olup, sürur ve huzur ile gönülleri dolup, lisanlarının virdi Mevla’nın tesbihi ola. (Melekûtun ve mülkün sahibi Allah münezzehtir. Mabutların meliki münezzehtir. Mevcutların belli ki münezzehtir. Kuddüs, sübbuh, ölümsüz ve uykusuz olan diri melik münezzehtir. Ey Rabbimiz, meleklerin ve ruhların rabbi. Celle celalihi ve amme nevalihi!).

Gezegenlerin Tesir Saatlari

Yedi gezegenin birbirine nispetle benzerliklerine ve yeryüzünde âfâk itibariyle tesir saatlerini bildirir.

Ey aziz, malûm olsun ki, ibret alanlar ve hayret edenler demişlerdir ki: Bu âlem, misli görülmemiş ne şaşırtıcı bir icattır! Bu felekler ne garib sanat ve hikmettir! Bu cihanı tanzim, ne nihayetsiz kudret ve azamettir. Hakim ve yaratıcı her şeyden münezzehtir. Bu yıldızları ve felekleri, bu görüntü ve tertip üzere yaratan Allah Taâlâ’ya nice yüzbin kenre hamd ve senalar olsun ki, bizlere lütuf ve inayet edip, güneşi gezegenler ortasına koymuştur ki, yeryüzüne itidal üzere hayat bahş eder. Eğer güneş, bu tesiriyle, ay feleğinde olsaydı, sıcaklığının şiddetinden yeryüzü yanardı. Eğer burçlar feleğinde olsaydı, soğuğun şiddetiyle tabiatlar bozulurdu. Şu halde yedi gezegen ortasında cihan sultanı ve öteki gezegenler ona asker ve yardımcı olmuştur.

Ay vezir, Utarit (merkür) kâtip, zühre (Venüs) sâzende, merih (Mars) asker, müşteri (Jüpiter) kadı, zühal (Satürn) hazinedâr benzeridirler.

Burada bulunan samanyoluna, Kâbe yolu derler. Araplar: Gök kandili, yıldızlar anası ve Acemler: Kehkeşan derler. Bunun hakikati, burçlar feleğinde anlatılan altıncı değerin en küçüklerinden olan sabit yıldızlardır. Bunlar, birbirine yakın olduklarından, birbirine temas edip, beyaz bulutlar gibi görünmüştür. Lakin bu yolun, gece evvelinde bir başı güneyde, bir başı kuzeyde bulunup; gece yarısında güney başı batıya ve kuzey başı doğuya varıp; gecenin sonunda batı başı kuzey ve doğu başı güney olup, bize nispetle değirmen gibi dönmesinin hakikatinde akıllar hayrette kalmıştır. Gerçi bu konuda çok şey söylenmiştir. Mülkünde olanların hakikatlerini Allah daha iyi bilir. Fakat yedi gezegen yıldızın, yeryüzünde, ufuklarda, saat be saat nöbete olan tesir saatlerini, bu tarihten önce tabir ve beyan eylediğimiz Türkçe manzume, bu makama münasip görülüp yazılmıştır.

NAZM

Hüda’ya şükür kim halk etti bunca encüm ve eflak Salat ol dostuna olsun ki şanında demiş “lavlak” Ve bade Hakkı der lim-i felek sırrın ayan ettim Otuz beyt içre nahs ve sa’d sââtı beyan ettim

İki âlemde bir bildim müessir zât-ı Mevlayı Veli rabt eylemiş esbaba ednâyı hem a’lâyı

Eğer bilmek dilersen olduğun saat ne saattir

Ne kevkeb hükm eder ol dem nehûset ya saadettir Yedi gece yedi gün gün batıb doğduğu ân içre Yedi seyyareden bul kangı hâkimdir zaman içre

Ki her gün haftadan her gece bir seyyarenindir kim O eb ol ruzun evvel saatinde hem odur hâkim Heman hıfz et yedi lafzını yedi gün ybil yedi kevkeb Edes biyr çahh deld hesi ve reh zühaldir hep

Evail-i harf için hevvez olmuş hafta eyyamı Huruf-u sâniye şeb-i sâlise gün hâkimi nâmı Şeb-i pazar utarit ertesi müşteri talib

Şeb-i se şebneye zühre zühal çarşamba şeş gâlip Hamîs akşamı şems ve cuma akşamında meh şâmil Şeb-i sebt oldu merih ol huruf-u sâniye kâmil Pazar şems ertesi meh salı merih erbaaya tîr

Hamîse müşteri cumaya zühreye sebte keyyân-ı mîr Yedi lafz içre şeb hem ruz-u evâil saatinden al Yukarıdan yedi seyyareyi tertib ie say gel

Zühalden müşteri merih ve şems ve zühreye hoş yet Utaritle kamerden geç bu tertib üzre hem devr et Birer saat hükümetle olur seyyareler kaim

Gecedir oniki saat gündüz hem oniki daim Gece gündüz yirmidört olur ysaat ki sânîdir

Değildir müstevî bunda murad ancak zamanîdir Zamanî ysaatin miktarı artar eksilir bile

Adedle muhtellif olmaz şeb ve rûz tûl ve kasr ile Neharın kavsini hem onikiye kısmet kıl

Bu saatin iri daim ona nısf-ı südüsdür bil Şeb ve rûz tûl ve kasr ile kıyas et saati böyle

Tulu ve hem gurubun geçmişin bul hoş hesab eyle Geçen saati bul zulemden ya rubu öğren ya üstürlab Gaymde yapma saati bu saatten zamanı ya

Zamanî saati beraber yedi seyyareye ver gil Ne kevkeb olduğu vakte gelirse hâkim anı bil Zühaldir nahs-ı ekber saati hem ağır olurmuş Mekânı çarh-ı sâbidir bina yap başlama hiç iş

Mübarek müşteridir su’d-u ekber saatin hoş bil Nakl ü bey’ ve şira tezvic edip her şuğula ol mail Cihan-ı merihe mahkum oluğu ysaat hiç iş etme Çün oldur nahs-ı asgar pes kan aldır kimseye gitme Mübarek şems hükmünde taleb kıl cümle yârânı Mekanı çarh-ı râbidir ziyaret eyle sultanı

Çün zühre su’d-u asgardır o saat ictima eyle Müferreh sohbet et hoş söz güzel savt istima eyle Utarit müntezicdir ol zaman yaz nüsha hem mektub Kitab oku okut nakş et hesab etek olur mergub Kamer su’d oldu bu gökte o saatte sefer hoştur Ticaret şirket ve irsal-i mektub ve haber hoştur

Yedi seyare ahkâmı bu tertib üzere kanundur Gel ey Hakkı bil ol Hak’kı ki cümle hükm anındır Kamu nahsi kau su’du kamu şerri kamu hayrı

Hep edib eyleyen Hak’dır bir anı bil unut gayri Ko üç mevlidi dört ümmü yedi âbâî ne tâkı Kamusu hâlik ve fâni hüve’l-hayyü hüve’l-bakî

(Hüda’ya şükür ki bunca yıldızlar ve felekler yarattı. Salat o peygambere olsun ki, şanında “Sen olmasaydın kâinatı yaratmazdım” demiş. Sonra Hakkı, felek ilminin ırrını açıkladım, dery. Otuz eyt içre uğursuz ve kutlu saatlerini açıkladım. İki âlemde Mevla’nın zatını müessir bildim.

Evet, alçağı ve yükseği sebeblere bağlamış. Eğer olduğun saat ne saattir bilmek dilersen, o dem ne yıldız hükmeder, uğursuz ya saadettir? Yedi gece yedi gün batıp doğduğu an içre, yedi gezegenden bil hangisi hâkimdir zaman içre. Haftadan her gün bir gezegenindir ki, o gece ve güdüzün ilk saatinde odur hâkim.

Hemen ezberle yedi lafzını, yedi gün bil yedi yıldız.

Pazar gecesi utarid, ertesi güne müşteri talip. Salı gecesine zühre, çarşamba zühal galip. Perşembe akşamı güneş, cuma akşamında da ay. Cumartesi gecesi merih. Pazar güneş, ertesi ay, salı merih, çarşamba utarit, perşembe müşteri, cuma zühre, cumartesi zühal.

Yed ilafz içre günün ilk saatlerini al. Yukarıdan yedi gezegeni tertip ile say. Zühalden müşeri, merih ve güneş ve zühreye gel. Utaritle aydan geç. Bu tertip üzere devr et. Birer saat hükümetle gezegenler kaim olur. Gece oniki saat, gündüz de daiim oniki saat. Gece ve gündüz yirmidör olur. Bunda eşitleme yesas değil, zaman esastır. Zaman saatinin miktarı da artar eksilir. Sayıyla muhtelif olmaz gece ve gündüz.

Uzatma ve kısaltma ile günün yayını da onikiye böl. Bu saatin her biri ona altıda birin yarısıdır bil. Gece ve gündüz uzama ve kısaltma ile kıyas et saati böyle. Doğuş ve her batışın geçmişini ubl hoş hesap eyle. Geçen saati bul karanlıktan ya rubu öğren ya üstürlab. Gaymde yapma saati bu saatten zamanı yap. Zamanî saatle birlik yedi gezegene var gil.

Hangi yıldız, olduğun vakte gelirse hâkim onu bil. Zühaldir başlama hiç iş. Mübarek müşteridir büyük saadet, saatini hoş bul. Nakl, alış-veriş ve nikah edip, her şuğula meyyal ol. Cihan, merihe mahkum olduğu saat, hiç iş etme. Çünkü küçük uğursuz odur. Şu halde ka aldır, kimseye gitme. Mübarek güneş hükmünde iste bütün dostları. Yeri dördüncü felektir, sultanı ziyaret eyle.

Zühre küçük saadettir, o saat topla, sohbet et, hoş söz, güzel ses dinle. Utarit, mümtezictir, o zaman nüsha ve mektup yaz. Kitap oku, okut, nakş et, hesap etmek rağbet olunur. Ay saadet oldu bu gökte, o saatte sefer hoştur. Ticaret, şirket, mektup ve haber gönderme hoştur. Yedi gezegen hükümleri bu tertip üzere kanundur. Gel ey Hakkı, bil o Hak’kı ki bütün hükm onundur. Kamu uğursuzu, kamu saadeti, kamu şerri, kamu hayrı hep edip eyleyen Hak’tır. Bir onu bil, gayriyi unut. Üç bileşiği, dört anayı, yedi babaları bırak. Hepsi yaratık ve geçici. Yalnız Allah diri ve bâkidir.)

Marifetnamede Ayın Tesirleri

Ayın, Allah’ın kudretiyle tesirlerini bildirir.

Ey azizi, malûm olsun ki, filozoflar sözbirliğiyle demişlerdir ki: Kadir ve aziz olan Allah’ın takdiri ile yüksek cisimlerin mertebelerine göre, alçak cisimlere çeşitli tesirleri vardır. Güneşi en fazla tesiri, sıcaklığı ile olduğu gibi, ayın dahi en fazla tesiri, rutubeti iledir. Allah, bu aya, kendi kudreti ile nice özellikler bahşetmiştir. Bunlardan biri, ay deniz ufkundan doğar. Deniz suyu onunla med olup sahiline yükselir. Ay, denizdeki gün yarısına geldiğinde denizin meddi bitip, Ay, gün yarısı dairesinden indiğinde denizin suyu sahilleride cezr olup çekilir.

Ay, deniz ufkuna ininceye kadar cezr devam eder. Ay, ufuktan indiğinde cezr de nihayet bulur. Şu halde med ve cezr bu minval üzere olur. Ayın özelliklerindendir ki, ayın artışı zamanında yani ayın ilkyarısında sıcaklık ve rutubet çok olup kanın kabarmasıyle dolan insan ve hayvan bedenleri kuvvet bulur.

Dolunaydan sonra yani ayın ikinci yarısında kuruluk ve soğukluğun çoğalması ile dört unsurun karışımı bedenlerde bulunduğundan kanın kabarması azalıp, büyüme ve gelişme az olur. İnsan ve hayvan bedelleri zaaf bulur. ayın özelliklerindendir ki, ayın ilk yarısında hasta olanların bedelleri kuvvetli bulunup, çoğunun hastalığı defolur.

Ayın ikinci yarısında hasta olanların bedenleri zayıf olup, hastalıkları çoğalır. Ayın özelliklerindendir ki, ayın nurunun çoğaldığı günlerde ruh sahiplerinin beyin dokuları ziyade olup, ayın nurunun azıldığı günlerde beyin dokuları dahi azalır. Ayın özelliklerindendir ki, aylı gecede insan aya karşı uyusa veya çok otursa bedenine gevşeme ve tembellik gelip baş ağrısı ve nezle olur. Ayın özelliklerindendir ki, aylı gecede hayvan eti kalsa az zamanda tadı ve kokusu değişir.

Ayın özelliklerindendir ki, ayın nurunun (ışığının) çoğaldığı günlerde nehirlerde ve denizlerde balıklar yağlı olup suyun yüzüne çıkarlar. Ayın nurunun azıldığı günlerde balıklar zayıf olup suyun dibine giderler. Ayın özelliklerindendir ki, ayın ilk yarısında yerdeki haşereler yeryüzüne çıkar ve çoğalır. Yırtıcı hayvanlar ceset yemeye çok hırslı olur. Ayın ikinci yarısında haşereler ve yırtıcı hayvanla aksi hareket ederler. ayın özelliklerindendir ki ayı ilk yarısında dikilen ağaçlar fazla uzar ve gelişir. İkinci yarısında dikilenle zayıf olur veya kurur.

Ayın özelliklerindendir ki, ayın ilk yarısında bütün meyveler, çiçekler, otlar, bitkiler fazla büyür ve gelişir, renkleri ziyade olur. Ayın özelliklerindendir ki, ayın ilk yarısında kamış, keten, bitki gibi şeylerin kurusu üzerine ayın ışığı düşse hemen çürüyüp parçalanır. Ayın ikinci yarısında bu durum az olur. Ayın özelliklerindendir ki, ay küresi ayna gibi yer ve su küresine dönük bulunduğu için deniz ve karanın adaları ve sahilleri gemileri, dalgaları, dağları, vadileri, köyleri ve şehirleri bütün şekil ve rengi ile şahıs ve kurumları ile bize aksettirip gösterir.

Rasatçılar o aynada yerin yüzünü tamamen seyrederler. Lâkin o saf ayna bizden çok uzak olduğundan eşyanın şekilleri teşhis olunmayıp, ayın yüzü bu akisler ile bulanık görülür ki, ona ay lekeleri derler.

Diğer gezegenlerin sayılan sıfatlarının özel saatlerde canlılara ve cansızlara gizli tesirleri; açıklanan güneş ve ayın tesirlerine kıyas olunmuştur. Halbuki âlemin bütün cüzlerinde hakiki müessir ancak hak Taâlâ bilinmiştir. Bu felekler, yıldızlar ve tabiatlar dolap, âlet ve hayaller misali bulunmuştur. Bu durum alır fikretmek ve düşünmek, Allah’ı tanımaya vesile olmak için ve hepsini insanda bulmak için yıldızların ve feleklerin durum alır bu Marifetnâme’de bu miktarca açıklanarak yazılmıştır.

Burçlar ve Esmalar

Erzurumlu İbrahim Hakkı Hz’leriniz Marifetname adlı eseri, geniş bir yelpazede

  • dini ve tasavvufi konular,
  • astronomi,
  • astroloji bilgileri,
  • tıp ve ahlaki konuları

kapsayan kapsamlı bir kaynaktır. Bu eserde, insanın manevi ve fiziksel hayatının çeşitli yönleri ele alınırken, burçlarla ilgili ayrıntılı bilgiler verilmektedir. Bu esmaların amacı, kişilerin burçlarının özelliklerine uygun bir şekilde ruhsal denge ve huzur sağlamalarına yardımcı olmaktır.

Marifetname burçlar ve özellikleri ile, astroloji ve tasavvufun birleştiği noktalara odaklanılır ve eserde burçların manevi boyutları da değerlendirilir. Ancak bu konuyla ilgili özel bir bölüm veya başlık yoktur. Burçlarla ilişkilendirilen esmalar, Marifetname’nin içerisinde bir başlık altında “şu burç bu esmayı okumalı” şeklinde toplanmamıştır. Burada eklediğim Esmalar genel olarak burçların özellikleri gözönünde bulundurularak burçların özellikleri gözönünde bulundurularak eklenmiştir.

Burçlarla ilişkilendirilen esmaların amacı, kişinin kendi burcunun özelliklerine uygun bir şekilde ruhsal denge ve huzur bulmasına yardımcı olmaktır. Her burcun belirli bir enerjisi ve karakteristik özellikleri olduğuna inanılır, bu nedenle esmalar, bu özelliklerin güçlendirilmesine ve olumlu yönde kullanılmasına katkıda bulunabilir. Bu esmalar, kişinin manevi ve zihinsel olarak güçlenmesine, iç huzurunu bulmasına ve hayatında pozitif değişimler yapmasına yardımcı olabilir.

Bu esmaları okumanız için veya bunları okursanız çok daha iyi olursunuz, istediklerinizi elde edersiniz gibi anlamlar çıkarılması için eklemiyorum. Özellikle Celali esmalar (Ya Kahhar, Ya Cebbar, Ya Kadir, Ya Aziz gibi) okunurken edebe riayet edilerek okunması gereken esmalardır. Anlamın, burçlar aracılığı ile yansımalarının bilinmesi açısından ekliyorum. Doğum haritasına göre okunması gereken esmalar çok farklı olabilir. Eklediğim esmalar sadece güneş burcu baz alınarak, burç nitelikleri ile bağlantılı eklenen esmalardır.

Burçların esmaları, esma ve dua günü bilgileri daha çok Muhyiddin-i İbn Arabi Hz.’lerinin “Saatlerin Hazinesi” ve diğer eserlerinde geçmektedir. Ancak mevcut bulunabilir eserde de orijinal metinler bulunmadığı için esmalarla birlikte önerilen okumaların doğruluğundan emin olmak zor olabiliyor. Bir örneğini sitede daha önce paylaşmıştım oradan bakabilirsiniz.

Akrep Burcunun Dua Günü, Esmaları, Meleği ve Duası

Akrep Burcunun Dua Günü, Esmaları, Meleği ve Duası

Koç Burcu Esmaları

“Ya Kahhar, Ya Cebbar, Ya Celil, Ya Azim.”

Bu dua, Koç burcunun cesur ve atılgan yapısına uygun olarak, onlara güç ve cesaret vermesi için önerilir.

Boğa Burcu Esmaları

“Ya Sabur, Ya Rezzak, Ya Vali, Ya Kebir.”

Boğa burcunun sabırlı ve kararlı doğasına uygun olarak, sabır ve bolluk için bu esmalar önerilir.

İkizler Burcu Esmaları

“Ya Alim, Ya Hakim, Ya Semi, Ya Basir.”

İkizler burcunun zeki ve meraklı yapısına hitap eden bu esmalar, bilgi ve anlayış arayışlarına destek sağlar.

Yengeç Burcu Esmaları

“Ya Rahman, Ya Rahim, Ya Latif, Ya Vedud.”

Yengeç burcunun duygusal ve şefkatli yapısına uygun olarak, sevgi ve merhamet için bu esmalar önerilir.

Aslan Burcu Esmaları

“Ya Aziz, Ya Celil, Ya Kerim, Ya Halim.”

Aslan burcunun liderlik ve gururlu yapısına uygun olarak, güç ve onur için bu esmalar önerilir.

Başak Burcu Esmaları

“Ya Mucib, Ya Hakim, Ya Şafi, Ya Nur.”

Başak burcunun analitik ve titiz doğasına hitap eden bu esmalar, sağlık ve şifa için önerilir.

Terazi Burcu Esmaları

“Ya Adl, Ya Latif, Ya Aziz, Ya Hakim.”

Terazi burcunun adalet ve denge arayışına uygun olarak, adalet ve zarafet için bu esmalar önerilir.

Akrep Burcu Esmaları

“Ya Batin, Ya Zahir, Ya Kabid, Ya Basit.”

Akrep burcunun derin ve gizemli yapısına uygun olarak, manevi güç ve içsel denge için bu esmalar önerilir.

Yay Burcu Esmaları

“Ya Hadi, Ya Alim, Ya Kerim, Ya Rahman.”

Yay burcunun özgür ruhlu ve bilgiye aç yapısına hitap eden bu esmalar, rehberlik ve ilim için önerilir.

Oğlak Burcu Esmaları

“Ya Malik, Ya Kuddus, Ya Selam, Ya Mü’min.”

Oğlak burcunun disiplinli ve sorumluluk sahibi doğasına uygun olarak, güvenlik ve düzen için bu esmalar önerilir.

Kova Burcu Esmaları

“Ya Bedi, Ya Vekil, Ya Hakim, Ya Adl.”

Kova burcunun yenilikçi ve özgür düşünceli yapısına uygun olarak, etkin ve adil olma için bu esmalar önerilir.

Balık Burcu Esmaları

“Ya Vedud, Ya Rahim, Ya Halim, Ya Latif.”

Balık burcunun duygusal ve empatik yapısına hitap eden bu esmalar, sevgi ve merhamet için önerilir.

Yazıda ve ifadelerde hata, kusur olmuşsa affola.

Son Güncelleme 11 Eylül 2024 Akrep

BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.

Site içeriği izin alınmadan sesli, görsel veya yazılı olarak kullanılamaz. Kaynağı belirsiz yazılar belirtildiğinde siteden silinir veya kaynak bilgisi eklenir. İçerikler sadece RSS özeti makalelere link verilerek kullanılabilir.